to bow; to incline the head

listen to the pronunciation of to bow; to incline the head
İngilizce - Türkçe

to bow; to incline the head teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

incline
{f} eğilmek
incline
{f} meyletmek
incline
bayır
incline
{i} eğim

O tembel olmaya eğimlidir. - He is inclined to be lazy.

incline
{f} yönlendirmek
incline
{i} eğimli yüzey
incline
{f} eğilimi olmak
incline
eğinmek
incline

Tom ayrıntılara girmek için eğilimli görünmüyordu ve ben zaten bütün detayları gerçekten bilmiyordum. - Tom didn't seem inclined to elaborate and I didn't really want to know all the details anyway.

Tahrikçi önemsiz konuları abartma eğilimindedir. - The agitator is inclined to exaggerate trivial matters.

incline
{f} eğmek
incline
(isim) eğimli yüzey, eğim, yokuş, meyil
incline
eğ,v.eğ: n.eğri yüzey
incline
{f} to eğiliminde olmak: His thought
incline
meylet/eğil/eğ
incline
{i} yokuş
incline
{f} sürüklemek
incline
(fiil) eğilmek, yatmak, eğim yapmak, baş eğerek selâmlamak, eğilimi olmak, meyletmek, çalmak, yatkın olmak, eğmek, yatırmak, sürüklemek, yönlendirmek, neden olmak
incline
{f} yatkın olmak
İngilizce - İngilizce
incline
to bow; to incline the head