Evin etrafında taş bir duvar vardı.
- The house had a stone wall around it.
Posterler çabucak duvarlardan söküldü.
- The posters were immediately removed from the wall.
Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.
- I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.
İzlenen demlik asla kaynamaz.
- A watched pot never boils.
Su kaynamaya başladı.
- The water began to boil.
Bir yumurtayı kaynatmak yaklaşık on dakika sürer.
- It takes about ten minutes to boil an egg.
Italya'nın Reggio Emilia kasabasında istakozları kaynatmak yasa dışıdır.
- Boiling lobsters is illegal in the town of Reggio Emilia, Italy.
Su kaynatman gerekebilir.
- You may need to boil water.
Lütfen yumurtaları çok sert kaynatma.
- Please don't boil the eggs so hard.
Biz spagetti pişirmek için su kaynatıyoruz.
- We boil water to cook spaghetti.
Yumurtaları pişirmek için suyu kaynatırsın.
- You boil water to cook eggs.
And so that venyson was rosted, sodde, and bakyn.
I’m boiling in here – could you open the window?.
Add the noodles when the water comes to the boil.
Pure water boils at 100 degrees Celsius.
Boil some water in a pan.
It’s boiling outside!.