Kalem körelmiş. Keskinleştirmeye ihtiyacı var.
- The pencil is blunt. It needs sharpening.
Hiç kimse bunu çok açıkça söylemeyecek ama bunun özü odur.
- Nobody will say it so bluntly, but that is the gist of it.
Açık söylemek gerekirse, o yanılıyor.
- To put it bluntly, he's mistaken.
Kalem körelmiş. Keskinleştirmeye ihtiyacı var.
- The pencil is blunt. It needs sharpening.
Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve çakıma başvurdum.
- The knife was so blunt that I could not cut the meat with it and I resorted to my pocket knife.
Hiç kimse bunu çok açıkça söylemeyecek ama bunun özü odur.
- Nobody will say it so bluntly, but that is the gist of it.
... stuff like that. And then you hit freshman physics. Let me blunt. We physicists flunk ...
... And the military, hey, let's be blunt about this. The military sees the importance of ...