Tom beni şaşırtmaktan asla vaz geçmez.
- Tom never ceases to amaze me.
Sizin şefkatiniz beni şaşırtmaktan asla vazgeçmiyor.
- Your compassion never ceases to amaze me.
Onun ani istifası beni şaşırttı.
- I was amazed at his abrupt resignation.
Sirkler çocukları şaşırttı ve sevindirdi.
- The circus amazed and delighted the children.
İkimiz de şaşkınlık içinde gülümsedik.
- We both smiled in amazement.
Tom şaşkınlık içinde izledi.
- Tom watched in amazement.