Öğretmen benim yanıtıma hayret etti.
- The teacher marvelled at my response.
Alternatiflerin yokluğu zihni hayret verici bir şekilde temizler.
- The absence of alternatives clears the mind marvelously.
Onun harika olduğunu düşündüm.
- I thought it was marvelous.
Paris'teki Picasso Müzesinde harika tablolar ve resimler var.
- In the Picasso Museum in Paris, there are marvelous paintings and drawings!