to be unable to follow or trace (somebody or something) any longer

listen to the pronunciation of to be unable to follow or trace (somebody or something) any longer
İngilizce - Türkçe

to be unable to follow or trace (somebody or something) any longer teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

lose
kaybetmek

Tom Mary'yi kaybetmek istemiyor. - Tom doesn't want to lose Mary.

Onu sonsuza kadar kaybetmek yerine, bir arkadaşına karşı sabırlı ol. - Have patience with a friend rather than lose him forever.

lose
yitirmek

Kız arkadaşımı yitirmek istemiyorum. - I don't want to lose my girlfriend.

lose
mağlup olmak
lose
zayi etmek
lose
(Ticaret) ziyan etmek
lose
kaybettirmek
lose
geri kalmak (saat)
lose
(sögen) geri kalmak
lose
kazanamamak
lose
yenilmek
lose
lose face itibarını kaybetmek
lose
{f} geri kalmak
lose
{f} mahrum etmek
lose
{f} heba etmek
lose
kendinde
lose
{f} yenilmek, kaybetmek: ''Did your team win?'' ''No, it lost.''
lose
{f} kaçırmak
İngilizce - İngilizce
lose
to be unable to follow or trace (somebody or something) any longer