to be taken in

listen to the pronunciation of to be taken in
İngilizce - Türkçe
keleğe gelmek
taken in
aldanmak
to be in
olmak

O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi. - It was tremendously exciting to be in Boston at that time.

Tom'un yerinde olmak istemem. - I wouldn't like to be in Tom's shoes.

be taken in
aldatılmak
be taken in
kandırılmak

Kandırılmak istemiyorum. - I don’t want to be taken in.

to be taken in

    Heceleme

    to be tak·en in

    Türkçe nasıl söylenir

    tı bi teykın în

    Telaffuz

    /tə bē ˈtākən ən/ /tə biː ˈteɪkən ɪn/