Tom muhabirler tarafından çevrilmiş mahkeme salonundan çıktı.
- Tom walked out of the courtroom, surrounded by reporters.
Bina dikenli tel çitle çevrilmiş.
- The building is surrounded by a barbed wire fence.
Polisler binayı çevirdi.
- The police have surrounded the building.
Aslanlar Tom'u her tarafından çevirdi.
- Lions surrounded Tom on all sides.
Sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı.
- Until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.
Soyguncu on tane polis tarafından kuşatılmış durumdaydı.
- The robber stood surrounded by ten policemen.
Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.
- An old man sat surrounded by his grandchildren.
Biz ağaçlarla çevrili bir otelde kaldık.
- We stayed at a hotel surrounded by trees.
... This is your living room, by the way, of the future. You're going to be surrounded by ...
... to get motivated by being surrounded by people ...