to be suffocated in water or other fluid; to perish in water

listen to the pronunciation of to be suffocated in water or other fluid; to perish in water
İngilizce - Türkçe

to be suffocated in water or other fluid; to perish in water teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

drown
{f} suda boğulmak
drown
(sesi) bastırmak
drown
(Osmanlıca) gark etmek
drown
boğulmak

O çocuklarını boğulmaktan kurtardı. - She saved her children from drowning.

Çocuk boğulmak üzereydi. - The child came near being drowned.

drown
suyun altında bırakmak
drown
boğmak
drown
(suda) boğulmak
drown
{f} dağıtmak
drown
batırmak
drown
drowned in sleep ağır uykuya dalmış
drown
{f} bastırmak
drown
kapla/boğul/boğ
drown
drowned in tears iki gözü iki çeşme
drown
boğma

Bir kadınla tartışmak suyu boğmaya çalışmak, ateşi yakmak, toprağı kazmak ya da havayı yakalamaya çalışmak gibidir. - Arguing with a woman is like trying to drown the water, burn the fire, dig the soil or catch the air.

Dan kendini boğmaya çalıştı. - Dan tried to drown himself.

drown
{f} suda boğmak
drown
bastırmak out ile gürültü ederek bir sesin işitilmesine engel olmak
drown
su altında bırakmak
İngilizce - İngilizce
drown
to be suffocated in water or other fluid; to perish in water