Bize ne demek istediğini söyle.
- Tell us what you mean.
Onlara ne demek istediğini söyle.
- Tell them what you mean.
O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi.
- He didn't hesitate to tell his wife the truth.
Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim.
- To tell the truth, she is my girlfriend.
Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
- I want to tell you something important.
Doğruyu söylemek gerekirse, ben senin baban değilim.
- To tell the truth, I am not your father.
İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.
- Tell me which of the two cameras is the better one.
Onu neden sevdiğini lütfen bana söyler misin?
- Could you please tell me why you love her?
Bilmek istediğin her şeyi sana söyleyeceğim.
- I'll tell you everything you want to know.
Bilmek istediğin her şeyi sana söyleyeceğim.
- I'll tell you everything that you want to know.
Ne olacağını tahmin etmek mümkün değil.
- There's no telling what'll happen.
Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he is thinking.
Cherry looks old, Mergenthaler told himself. His age is telling. Querulous — that's the word. He's become a whining, querulous old man absorbed with trivialities.
... that there was widespread indignation, from all sides, when it was revealed that employers ...
... And if it were revealed that I was leaking that to you, I ...