to be propelled by an air current

listen to the pronunciation of to be propelled by an air current
İngilizce - Türkçe

to be propelled by an air current teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

blow
{f} kaçırmak (fırsat)
blow
(rüzgar) esmek
blow
çalınmak
blow
düşmek
blow
yanmak
blow
çabuk çabuk solumak
blow
sürüklemek
blow
(sigorta/vb.) atmak
blow
üf

Mumu üfleyip söndürme. - Don't blow out the candle.

Tom pastadaki tüm mumları üfleyip söndüremedi. - Tom wasn't able to blow out all the candles on the cake.

blow
{f} uçurmak
blow
{f} uçurmak; uçmak: The wind has blown off the chimney cowl. Rüzgâr bacanın külahını uçurdu
blow
{i} yumruk

Bizi yumruk yumruğa getiren neydi? - What made us come to blows?

O yüzüme bir yumruk attı. - He dealt me a blow in the face.

blow
{i} şanssızlık
blow
{f} su fışkırtmak (balina)
blow
{f} soluk soluğa kalmak
blow
{f} çarçur etmek (Argo)
blow
{i} şok

Bu beni hâlâ şok ediyor. - It still blows my mind.

blow
öttürmek
blow
{f} patlamak
İngilizce - İngilizce
blow

The leaves blow through the streets in the fall.

to be propelled by an air current

    Heceleme

    to be pro·pelled by an A·ir cur·rent

    Türkçe nasıl söylenir

    tı bi prıpeld bay ın er kärınt

    Telaffuz

    /tə bē prəˈpeld ˈbī ən ˈer ˈkärənt/ /tə biː prəˈpɛld ˈbaɪ ən ˈɛr ˈkɑːrənt/