Savaş neoconlar için çok karlıdır. Ukrayna'da ve Rusya'ya karşı bir savaş, sadece onlar için büyük bir iş fırsatı olabilir.
- War is very profitable for the neocons. A war in Ukraine and against Russia can only be a great opportunity for business to them.
Tom çok kârlı bir şirkete sahiptir.
- Tom owns a very profitable company.
Ödünç para verme bu ülkede kazançlı bir iştir.
- Money lending is a profitable business in this country.
İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için tek ihtiyacın olan şey muhasebende küçük bir el çabukluğu.
- All you need is a little sleight of hand in your accounting to make people think your company is profitable.
Piller için ekstra ücret ödemeniz gerekir.
- You need to pay extra for the batteries.
Fakir Japon göçmenler düşük ücretle çalışmaya istekliydiler.
- Poor Japanese immigrants were willing to work for low pay.
Faturayı ödemediği için suyu kestiler.
- They shut his water off because he didn't pay the bill.
Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
- I'll pay the money for your lunch today.
Tom ona ödediğimiz maaşı hak ediyor.
- Tom deserves the salary we pay him.
Maaş altı kişilik bir aile için yeterli değildir.
- The pay is not adequate for a family of six.
Ben bir kredi kartı ile ödemek istiyorum.
- I would like to pay with a credit card.
Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
- Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
Bir otel odasına dünya kadar para vermek istemiyorum.
- I don't want to pay through the nose for a hotel room.
Birisi bedeli ödemek zorunda.
- Someone has to pay the price.
Bedelini ödemek zorundasın.
- You have to pay the price.
Ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.
- He left the restaurant without paying.
Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.
- Many people worry about paying their bills.
... of money, these should be highly profitable businesses ...
... allow the functioning of viable, profitable news ...