to be present at; as, to attend church, school, a concert, a business meeting

listen to the pronunciation of to be present at; as, to attend church, school, a concert, a business meeting
İngilizce - Türkçe

to be present at; as, to attend church, school, a concert, a business meeting teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

attend
katılmak

Neden Japonya'ya gideceksin? Tokyo'da bir konferansa katılmak için. - Why are you going to Japan? To attend a conference in Tokyo.

Siz işe katılmak zorundasınız. - You must attend to your work.

attend
hazır bulunmak
attend
{f} dikkatini vermek
attend
{f} hizmet etmek
attend
{f} dinlemek
attend
refakat

Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı. - He has only one servant to attend on him.

attend
ilgilenmek
attend
bulunmak
attend
beklemek on ile hazır bulunmak
attend
laf dinlemek
attend
refakat etmek
attend
üzerine almak
attend
meşgul

O kadar meşgulüm ki partiye katılamam. - I'm so busy I can't attend the party.

Boş olsan da meşgul olsan da törene katılmak zorunda kalacaksın. - You'll have to attend the ceremony whether you are free or busy.

attend
{f} bakmak; tedavi etmek; hizmet etmek
attend
(fiil) dikkatini vermek, kulak vermek, dinlemek, katılmak, devam etmek; hazır bulunmak; bakmak, hizmet etmek, eşlik etmek, beraberinde getirmek
İngilizce - İngilizce
attend
to be present at; as, to attend church, school, a concert, a business meeting

    Heceleme

    to be pres·ent at; as, to at·tend church, school, a concert, a busi·ness meet·ing

    Telaffuz