to be or to continue awake; to watch; not to sleep

listen to the pronunciation of to be or to continue awake; to watch; not to sleep
İngilizce - Türkçe

to be or to continue awake; to watch; not to sleep teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wake
{f} uyanmak

Yarın sabah erken uyanmak zorundasın. - You have to wake up early tomorrow morning.

Bir fincan koyu kahve olmadan uyanmak zordur. - It is hard to wake up without a strong cup of coffee.

wake
{f} ölünün başında beklemek
wake
(İnşaat) arkası
wake
(Bilgisayar) uyanma

O uyanır uyanmaz müziği açacağız. - As soon as she wakes up, we'll turn on the music.

Uyumaya git, Tom. Yarın sabah erken uyanmalısın. - Go to sleep, Tom. You need to wake up early tomorrow morning.

wake
kaldırmak
wake
uyanık

Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder. - A strong cup of coffee helps me wake up.

wake
canlandırmak
wake
uyandırmak

Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü. - Tom poured cold water over himself to wake himself up.

Komşularımı uyandırmak istemiyorum. - I don't want to wake my neighbors.

wake
geminin suda bıraktığı iz
wake
harekete geçirmek
wake
sabahlama/iz
wake
{i} rüzgâr çıkması
wake
{f} anlamasını sağlamak
wake
(fiil) uyanmak, canlanmak, körüklemek, sabahlamak, ölünün başında beklemek, uyandırmak, canlandırmak, anlamasını sağlamak, gözünü açmak
wake
{i} dümen rüzgârı
wake
{i} sabahlama
wake
(isim) sabahlama, ölüyü bekleme, yıllık tatil, dümen suyu, gemi izi, dümen rüzgârı, rüzgâr çıkması
İngilizce - İngilizce
wake
to be or to continue awake; to watch; not to sleep