Tom birçok insanın olduğunu düşündüğü kadar toy değil.
- Tom isn't as naive as a lot of people think he is.
Tom Mary kadar toy değil.
- Tom isn't as naive as Mary is.
Ona inanmak sizin saflığınızdandır.
- It's naive of you to believe that.
Nasıl bu kadar saf olabilirsin?
- How can you be so naive?
O, genç naif ve tecrübesiz.
- She's young, naive and inexperienced.
Leyla'nın büyük bir arkadaş çevresi vardı ama naifti.
- Layla had a large circle of friends but was naive.
Ben saf değilim, sadece iyimserim.
- I'm not naive, I'm just an optimist.
Surely you're not naive enough to believe adverts!.