Biletlerin sayısı sınırlıydı.
- The number of tickets was limited.
Bu baskı yedi bin nüsha ile sınırlı.
- This edition is limited to seven thousand copies.
Bu sınırlı ekspres Sendai'ye gider.
- This limited express is bound for Sendai.
Özgürlüklerimiz sınırlanıyor.
- Our freedoms are being limited.
Şu çocuklar sözlü becerilerini sınırladı.
- Those children have limited verbal skills.
... but the human skills decided limited to be like that joke about how can you tell ...
... to accept as objects of our sympathy was far more limited than it was today. Here’s ...