Tom uçuşunu kaçırmak istemiyor.
- Tom doesn't want to miss his flight.
Uçuşu kaçırmak istemiyorum.
- I don't want to miss the flight.
Kuşa ateş etti fakat ıskaladı.
- He shot at the bird, but missed it.
Bomba hedefi ıskaladı.
- The bomb missed its target.
Eğer senin düzenli desteğin olmasa, benim misyonum başarısızlıkla sonuçlanırdı.
- But for your steady support, my mission would have resulted in failure.
Mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin adlarını söylemeyi unutmak şaşırtıcı bir başarısızlıktır.
- Forgetting to say the graduating student's name at the graduation ceremony was a colossal miss.
Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi.
- It's an honor to meet you, miss.
Aşçılığını özleyeceğim.
- I'll miss your cooking.
Hepimiz seni özledik.
- We've all missed you.
I missed the plane!.