to be larger, greater than (something)

listen to the pronunciation of to be larger, greater than (something)
İngilizce - Türkçe

to be larger, greater than (something) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

exceed
aşmak
exceed
{f} sınırı aşmak
exceed
{f} aşırıya kaçmak
exceed
{f} ileri gitmek
exceed
{f} haddini aşmak
exceed
(Ticaret) geçme
exceed
(Ticaret) aşma

Hız sınırını asla aşmadık. - We never exceed the speed limit.

Hız sınırını aşmayın. - Don't exceed the speed limit.

exceed
geçmek
exceed
geç

Sonunda babasını boy olarak geçinceye kadar, çocuk gittikçe uzadı. - The boy grew taller and taller, till at last he exceeded his father in height.

Sıcaklık gölgede 30 dereceyi geçiyor. - The temperature exceeds 30 degrees in the shade.

exceed
ik see you
exceed
exceedingly fazlasıyla
exceed
(Mukavele) geçmek, aşmak; üstün olmak; haddini aşmak
exceed
fevkalâde
exceed

Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur. - Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.

Bu aktrisin muhteşem performansı tüm beklentileri aştı. - The wonderful performance of this actress exceeded all expectations.

exceed
ziyadesiyle
exceed
exceeding olağanüstü
exceed
ifrata kaçmak
İngilizce - İngilizce
exceed

The company's 2005 revenue exceeds that of 2004.

to be larger, greater than (something)