Tom'u boğmak istiyorum.
- I'd like to strangle Tom.
Onu boğmak istiyorum.
- I didn't strangle him.
Onu boğarak öldürmek istiyorum.
- I'd like to strangle him.
Onu boğmak istiyorum.
- I didn't strangle him.
Onu boğmak istiyorum.
- I'd like to strangle her.
Sami, karısını boğazlamak için çıplak ellerini kullandı.
- Sami used his bare hands to strangle his wife.
Tom Mary'yi boğazlamak için tamamen hazır değildi.
- Tom couldn't quite bring himself to strangle Mary.
Tom öldürülmek üzereydi ama o bunu bilmiyordu.
- Tom was about to be killed, but he didn't know it.
Hayvanlar öldürülmek zorundaydı.
- The animals had to be killed.
The cat slipped from the branch and became strangled by its bell-colla.