Kaza, trafiği büyük bir karışıklık içine soktu.
- The accident threw traffic into great confusion.
Yumurtaları kaynar suyun içine koyun.
- Put the eggs into the boiling water.
o evine içine doğru koştuğunda , kedi kasılarak ipliğin etrafında yürüyordu.
- The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.
Tom suyun içine doğru yürüdü.
- Tom waded into the water.
Onun uzun hastalığı onu borçlandırdı.
- His long sickness ran him into debt.
Onun hastalığına dikkat etmelisin.
- You should take her illness into consideration.
Böcek bir pupa halinden ergen haline dönmüştür.
- The insect grew out of a pupa into an imago.
Kasaba bir şehir haline geldi.
- The town grew into a city.
Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.
- Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car.
Mary danced into the house.
Three into two won't go.
I'm so into you!.
I wasn't careful, and walked into a wall.
Call for research into pesticides blamed for vanishing bees.
Five into three is fifteen.
The plane flew into the open air.
... So we have 22 top level genres with more to drill into. ...
... office on your lunch break and the two of you went into the parking lot so that she ...