Asker yerde yaralı yatıyordu.
- The soldier lay injured on the ground.
Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar.
- Tom and Mary carried the injured man to the side of the road.
Tom ciddi biçimde yaralanmış olabilir.
- Tom might be seriously injured.
Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı.
- The doctor saved the four people injured in the accident.
Yaralanmak istemedim.
- I didn't want to get injured.
Başka hiç kimse yaralanmadı.
- No one else was injured.
Kazada çok sayıda turist yaralandı.
- A number of tourists were injured in the accident.
Tom bugün çalışırken kendini incitti.
- Tom injured himself at work today.
Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.
- My grandma injured her leg in a fall.
Kazadan sonra yaralılar hastaneye götürüldü.
- After the accident, the injured were taken to hospital.
Yaralılar ambulanslarla en yakın hastaneye götürüldü.
- The ambulances carried the injured to the nearest hospital.
... injured or when she'd get a cold or something, he'd start ...