Rakip bir şirket tarafından Tom'un işine son verildi.
- Tom was hired away by a rival company.
Kral John için, rakiplerinin tümünü kontrol altında tutmak çok zordu.
- It was difficult for King John to keep control over all of his rivals.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
Tom'un yerinde olmak istemem.
- I wouldn't like to be in Tom's shoes.
İyi kaliteli şarap söz konusu olduğunda hiçbir ülke Fransa'ya rakip olamaz.
- When it comes to good quality wine, no country can rival France.