to be in pain

listen to the pronunciation of to be in pain
İngilizce - Türkçe
acı çekmek

Kimse acı çekmek istemez. - Nobody wants to be in pain.

ache
acımak
ache
{f} ağrımak
ache
{f} sızlamak
ache
{i} acı

O, mide ağrılarından dolayı acı çekerdi. - He used to suffer from stomach aches.

ache
{i} sızı

Vücudumun her tarafında ağrılarım ve sızılarım var. - I have aches and pains all over my body.

ache
ağrı

Bütün gün çalıştıktan sonra, Tom'un her yeri ağrıyor. - Tom aches all over after working all day.

Yağmur yağdığında kalçamın ağrıdığının farkındayım. - I am aware that my hip aches when it rains.

ache
azap
in pain
acı çekmek

Kimse acı çekmek istemez. - Nobody wants to be in pain.

in pain
ızdırap içinde
be in pain
ağrı
to be in
olmak

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi. - She promised her father to be in time for lunch.

Planında olmak istiyorum. - I want to be in your plan.

ache
ache ağrı
ache
{i} sancı
ache
{f} sancımak
be in pain
acı çekmek

Kimse acı çekmek istemez. - Nobody wants to be in pain.

be in pain
ağrısı olmak
İngilizce - İngilizce
{v} ake
{v} ache
suffer from pain, suffer from aches
to be in pain

    Türkçe nasıl söylenir

    tı bi în peyn

    Telaffuz

    /tə bē ən ˈpān/ /tə biː ɪn ˈpeɪn/

    Videolar

    ... And have a fairly high pain threshold. ...
    ... on january third she felt a sharp pain on January 6 ...