Tom'un yerinde olmak istemem.
- I wouldn't like to be in Tom's shoes.
O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi.
- It was tremendously exciting to be in Boston at that time.
Oturma odasıyla yemek odası yan yanadır.
- The living room adjoins the dining room.
Almanya, Hollanda'yla yan yana.
- Germany adjoins Holland.