Trafik ışıkları trafiği yönlendirmek için kullanılır.
- Traffic lights are used to direct traffic.
Sami bir film yönetmek istiyordu.
- Sami wanted to direct a film.
Tom'a direkt bir emir verdim ama umursamadı.
- I gave Tom a direct order, but he ignored it.
O bir direkt uçuş mu?
- Is it a direct flight?
Bu binanın sorumlusu kimdir?
- Who is in charge of this building?
O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
- He was in charge of preparing a magazine for publication.
Tom'un kötü bir yön kestirme yeteneği var.
- Tom has a poor sense of direction.
Planında olmak istiyorum.
- I want to be in your plan.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
Doğrudan doğruya Tom'la konuşabilir miyiz?
- Can we talk to Tom directly?
Çıplak gözle güneşe doğrudan doğruya bakmamalısın.
- You should never look directly at the Sun with the naked eye.
Umarım yol tariflerim açıktı.
- I hope my directions were clear.
O, bu konuda açıktır.
- He is very direct about it.
Bu şirkette çalışan kadınlardan yükümlü olacaksın.
- You'll be in charge of the women working in this factory.
Bir kaptan, gemisinden ve ekibinden yükümlüdür.
- A captain is in charge of his ship and its crew.
... But we are not in charge of maintaining or trying to build ...
... charge of what's running on it, at least as between you and corporations, or you and the ...