to be in a fix

listen to the pronunciation of to be in a fix
İngilizce - Türkçe
bir düzeltme olmak
ortada kalmak
to be in
olmak

O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi. - It was tremendously exciting to be in Boston at that time.

Planında olmak istiyorum. - I want to be in your plan.

be in a fix
ortada kalmak
be in a fix
zor bir duruma düşmek
in a fix
{k} (deyim) guc bir durumda
in a fix
ortada kalmak
in a fix
güç bir durumda

O beni güç bir durumda bırakırdı. - That would leave me in a fix.

İngilizce - İngilizce

to be in a fix teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

in a fix
(Archaic Slang) pregnant
to be in a fix

    Türkçe nasıl söylenir

    tı bi în ı fîks

    Telaffuz

    /tə bē ən ə ˈfəks/ /tə biː ɪn ə ˈfɪks/

    Videolar

    ... to make sure that we fix the system. The first thing we did was to streamline the ...
    ... The body knows how to fix things like that. ...