O meseleye karıştırılmak istemiyorum.
- I don't want to be involved in that matter.
Meselenin püf noktası odur.
- That's the crux of the matter.
Radyoaktif maddeler tehlikelidir.
- Radioactive matter is dangerous.
Lütfen gelecek toplantıda maddeyi öne sür.
- Please bring the matter forward at the next meeting.
Bu konuyu tartışmak için özel bir isteğim yok.
- I have no particular desire to discuss that matter.
Konu hakkında seninle özel olarak konuşabilir miyim?
- May I talk with you in private about the matter?
Sorry for pouring ketchup on your clean white shirt! - Oh, don't worry, it does not matter.
... how important it is for us, all of the developers here in ...
... increasingly prevalent and important in our lives. ...