Gözyaşlarına boğulmuş mutsuz bir kadın, hikayesini anlattı.
- The unhappy woman, drowned in tears, told her story.
Beni kurtarmamış olsaydın boğulmuş olurdum.
- I would've drowned if you hadn't saved me.
Çocuk boğulmak üzereydi.
- The child came near being drowned.
O sadece boğulmak için oraya yüzmeye gitti.
- He went there swimming only to be drowned.
Neredeyse boğuluyordum.
- I came near to being drowned.
Çocuk boğulmak üzereydi.
- The child came near being drowned.
a drowned rat.