O, geçen haftadan beri meşgul.
- She has been busy since last week.
O bir arı kadar meşguldür.
- She is as busy as a bee.
Bu işlek bir yer gibi gözüküyor.
- This seems to be a busy place.
Bu oldukça işlek bir yer gibi görünüyor.
- This seems to be a pretty busy place.
Tom yoğun bir hafta geçirdi.
- Tom has had a busy week.
Ben bu hafta çok yoğunum.
- I'm very busy this week.
Konuklar ve fazla ev işi nedeniyle, çok hareketli bir hafta geçirdim.
- What with the visitors and all the extra housework, I've had a very busy week.
Her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim.
- Anyway, I know you must be busy, so let me go.
Tom çabucak faaliyet gösterdi.
- Tom quickly got busy.
Mary'nin komşusu bir işgüzar.
- Mary's neighbor is a busybody.
O korkunç bir işgüzar.
- He's an awful busybody.
Tom meşgul etmeyi seviyor.
- Tom likes to keep busy.
Lütfen çocukları meşgul et.
- Please keep the children busy.
Flowers, stripes, and checks in the same fabric make for a busy pattern.
Her telephone has been busy all day.
It has been a busy day.
... Well, we've been busy. Over the last two and a half years, the Android team has already ...
... But I actually just got so busy that it was really ...