Onun külleri burada gömülüdür.
- His ashes are buried here.
Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
- I hear it's buried under all that snow.
Nasıl gömülmek istediğini yazdı.
- He wrote how he wished to be buried.
Ben öldüğüm zaman buraya gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried here.
Onların Park caddesindeki bir evin bodrumunda gömülmüş bir iskelet bulduklarını duydum.
- I heard they found a skeleton buried in the basement of a house on Park Street.
Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.
- Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash.
Tom burada gömülmek istediğini söylüyor.
- Tom says that he wants to be buried here.
Tom köpeklerinin yanına gömülmek istiyordu.
- Tom wanted to be buried beside his dogs.
Uzun lafın kısası savaş baltasını gömdük.
- To make a long story short, we buried the hatchet.
Onlar onu mezarına gömdüler.
- They buried him in his grave.
... taxpayers have been buried over the past four years. You've seen, as middle-income people ...
... been buried. And I want to help people in the middle-class. ...