Burada yüzmek için izinli miyiz?
- Are we allowed to swim here?
Özür dilerim, o bilgiyi size vermeye izinli değilim.
- I'm sorry, I'm not allowed to give you that information.
Bu Tom'a vermene izin verilen son hediye.
- That's the last gift you are allowed to give to Tom.
Bunu yapmasına izin verilen tek kişi ben değildim.
- I wasn't the only one who was allowed to do that.
Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.
- After a heated discussion, a compromise was adopted. Smokers will be allowed to smoke in the smoking corner.
Yarın bu odayı kullanmana izin verilecek.
- You will be allowed to use this room tomorrow.
... specify who was allowed to sign their bootloaders, operating systems, and so on. ...
... We have allowed people searching in one box to see ...