to be affected with a blister or blisters; to have a blister form on

listen to the pronunciation of to be affected with a blister or blisters; to have a blister form on
İngilizce - Türkçe

to be affected with a blister or blisters; to have a blister form on teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

blister
karınca
blister
kabarcıklanmak
blister
hava kabarcığı
blister
kabarmak
blister
{f} kabartmak
blister
kabartı
blister
{i} kabarcık

Tom'un yürüyüş botlarıyla sorunu var. Bir ayağının tabanında kabarcıklar var. - Tom has trouble with his walking boots. He has blisters on the sole of one foot.

Poposu yanan kişi kabarcıkların üstünde oturmak zorundadır. - The one whose butt got burned has to sit on the blisters.

blister
{f} azarlamak
blister
{f} çıkışmak
blister
{i} rasat kulesi
blister
{i} silâh bölmesi
blister
{i} su toplanmış kabarcık
blister
(Biyoloji) vezikül
blister
{f} su toplamak
blister
azarlayıcı
blister
{i} su toplama
İngilizce - İngilizce
blister
to be affected with a blister or blisters; to have a blister form on