to be accepted

listen to the pronunciation of to be accepted
İngilizce - Türkçe

to be accepted teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sit
{f} (bir yerde) kalmak, durmak; bulunmak: The statue's been sitting in that corner for years. Heykel yıllardır o
accepted
{s} kabul edilen
sit
{f} oturuma katılmak
sit
{f} poz vermek
sit
toplantı yapmak
sit
otur

Nerede oturmak istiyorsun? - Where do you want to sit?

Senin yanına oturabilir miyim? - May I sit next to you?

sit
{f} kuluçkaya yatmak
sit
{f} yola getirmek
sit
ressam veya heykeltıraşa modellik etmek
sit
resim çektirmek için poz vermek
sit
{f} (sat, --ting)
sit
binip oturmak
accepted
kabul görmüş

Bu küresel şirket genel olarak kabul görmüş muhasebe ilkelerini izliyor. - This global company follows generally accepted accounting principles.

accepted
kabul edildi

O, kısa sürede aileye kabul edildi. - He was soon accepted into the family.

Bu konuyla ilgili rican kabul edildi. - Your request of this matter has been accepted.

accepted
kabul edilmek

MasterCard ve Visa kabul edilmektedir. - MasterCard and Visa are accepted.

Tom kabul edilmek istedi. - Tom wanted to be accepted.

accepted
(Bilgisayar) kabul

Kısacası, sorumluluğu kabul etmeliydin. - In brief, you should have accepted the responsibility.

Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler. - They accepted him as the city's best doctor.

be accepted
kabul görmek
be accepted
kabul olmak
sit
{f} burnunu sürtmek
sit
{f} konmak
accepted
{f} kabul et

Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler. - They accepted him as the city's best doctor.

Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler. - They accepted her as the city's best doctor.

sit
(for ile) (sınava) girmek
sit
görev almak
sit
{f} binmek
sit
oturmak

Tüm yapmanız gereken, burada oturmak ve doktorun sorularını cevaplamak. - All you have to do is sit down here and answer the doctor's questions.

Nerede oturmak istiyorsun? - Where do you want to sit?

be accepted
kabul edilmez
sit
(fiil) oturmak, poz vermek, modellik yapmak, sınava girmek, konmak, tünemek, kuluçkaya yatmak, toplanmak, oturuma katılmak, tam oturmak, yola getirmek, burnunu sürtmek, binmek, oturtmak
accepted
{s} makbul
accepted
{s} tanınan
be accepted
kabul edilmek

Tom kabul edilmek istedi. - Tom wanted to be accepted.

İngilizce - İngilizce
sit
Accepted
accept

Your apology is accepted. - Your apology's accepted.

Your apology's accepted. - Your apology is accepted.

accepted
generally accepted or used; "accepted methods of harmony and melody"; "three accepted types of pump
accepted
{s} agreed, approved; acknowledged
accepted
generally approved or compelling recognition; "several accepted techniques for treating the condition"; "his recognized superiority in this kind of work"
accepted
generally agreed upon; not subject to dispute; "the accepted interpretation of the poem"; "an accepted theory"
accepted
widely accepted as true or worthy; "the accepted wisdom about old age"; "a received moral idea"; "Received political wisdom says not; surveys show otherwise"- Economist widely or permanently accepted; "an accepted precedent"
accepted
Accepted ideas are agreed by most people to be correct or reasonable. There is no generally accepted definition of life It is accepted wisdom that science has been partly responsible for the decline of religion. see also accept. considered right or suitable by most people
accepted
past of accept
be accepted
be approved, be popular with people
to be accepted

    Heceleme

    to be ac·cept·ed

    Türkçe nasıl söylenir

    tı bi äkseptîd

    Telaffuz

    /tə bē akˈseptəd/ /tə biː ækˈsɛptɪd/

    Videolar

    ... It's the kind of person who gets accepted by Harvard ...
    ... as the number of papers you get accepted ...