to be able to hear what another person is saying over a radio connection

listen to the pronunciation of to be able to hear what another person is saying over a radio connection
İngilizce - Türkçe

to be able to hear what another person is saying over a radio connection teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

read
öğrenim görmek
read
{f} okumak: read a book kitap okumak
read
okunacak şey
read
işaret etmek
read
okumuş

O, mektubu okumuş olabilir. - He may have read the letter.

Kitabı okumuş gibi konuşuyor. - He talks like he'd already read the book.

read
çok bilgili

İngiliz edebiyatında çok bilgilidir. - He is well read in English literature.

read
{f} çözmek
read
bakıp anlamak
read
eğitimi görmek
read
kıraat etmek
read
tahsil etmek
read
{f} İng. okumak, ... eğitimi görmek: read law hukuk okumak
read
anlamak

Onu anlamak için, yalnızca bu kitabı okumak zorundasın. - To understand it, you have only to read this book.

Kazanın ne kadar ciddi olduğunu anlamak için sadece bu makaleyi okumalısın. - You have only to read this article to see how serious the accident was.

read
kavramak
read
sökmek
read
(termometre/vb.) göstermek
read
okuyuş

Bu kitabı her okuyuşumda yeni bir şey keşfediyorum. - Every time I read this book, I discover something new.

Bu, incili ilk kez okuyuşum. - This is the first time for me to read the Bible.

read
(birdemde) okumak
read
mana vermek
İngilizce - İngilizce
read

Do you read me?.

to be able to hear what another person is saying over a radio connection

    Heceleme

    to be a·ble to hear what an·oth·er per·son I·s say·ing over a ra·di·o con·nec·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    tı bi eybıl tı hîr hwʌt ınʌdhır pırsın îz seyîng ōvır ı reydiō kınekşın

    Telaffuz

    /tə bē ˈābəl tə ˈhər ˈhwət əˈnəᴛʜər ˈpərsən əz ˈsāəɴɢ ˈōvər ə ˈrādēˌō kəˈneksʜən/ /tə biː ˈeɪbəl tə ˈhɪr ˈhwʌt əˈnʌðɜr ˈpɜrsən ɪz ˈseɪɪŋ ˈoʊvɜr ə ˈreɪdiːˌoʊ kəˈnɛkʃən/