to attempt to prevent the opposition from scoring

İngilizce - Türkçe

to attempt to prevent the opposition from scoring teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

defend

savunmak

Tom kendini savunmak için hiçbir girişimde bulunmadı. - Tom made no attempt to defend himself.

Kendini savunmak zorundasın. - You have to defend yourself.

defend

arkasında olmak

defend

savun

Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı. - Paris did her best to defend her liberties.

Ben söylediğini doğru bulmuyorum fakat onu söyleme hakkını ölünceye kadar savunacağım. - I disapprove of what you say, but I will defend to the death your right to say it.

defend

korumak

Kendini bu suçlamalara karşı korumak için buraya gelmedi. - She didn't come here to defend herself against these accusations.

Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız. - We have to defend our country from the foreign aggression.

defend

{f} müdafaa etmek

defend

savunmak müdafaa etmek

defend

{f} from -den korumak

İngilizce - İngilizce

to attempt to prevent the opposition from scoring teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

defend

Heceleme

to at·tempt to pre·vent the op·po·si·tion from scor·ing

Türkçe nasıl söylenir

tı ıtempt tı privent dhi äpızîşın fırm skôrîng

Telaffuz

/tə əˈtempt tə prēˈvent ᴛʜē ˌäpəˈzəsʜən fərm ˈskôrəɴɢ/ /tə əˈtɛmpt tə priːˈvɛnt ðiː ˌɑːpəˈzɪʃən fɜrm ˈskɔːrɪŋ/