Ben daha ileri yürüyemem.
- I can't walk any further.
O, daha ileriye yürüyemedi.
- He could not walk any further.
Daha ileri yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.
- I'm too tired to walk any further.
O, daha ileriye yürüyemedi.
- He could not walk any further.
O benden daha ileriye yüzebilir.
- She can swim further than I can.
Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.
- We cannot offer a further price reduction under the current circumstances.
Başka bir talimata kadar sessiz kalacaksın.
- You will remain silent until further instructed.
Söyleyecek başka bir şeyin var mı?
- Do you have anything further to say?
Söyleyecek başka bir şeyin var mı?
- Do you have anything further to say?
Soracak başka sorunuz var mı?
- Do you have any further questions to ask?
Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.
- We cannot offer a further price reduction under the current circumstances.
O, beni daha fazla sorumluluktan kurtarıyor.
- That absolves me from further responsibility.