Onun planı bir sürü para gerektirmektedir.
- His plan will call for a lot of money.
Tom yardım istemeye karar verdi.
- Tom decided to call for help.
Tom Mary'nin yardım istediğini duydu.
- Tom heard Mary call for help.
I called for the curse to pick up him.
O yardım çağırmak için komşunun evine koştu.
- She ran to the neighbor's house to call for assistance.
O hareket edemiyordu ve yardım çağırmak zorunda kaldı.
- He couldn't move and had to call for help.
We finished the main course in short order and called for more wine.