Dua etmek için dizlerinin üstüne çöktü.
- She went down on her knees to pray.
Bütün yapabileceğiniz Tom için dua etmek.
- Praying for Tom is all you can do.
Tom kırk yılda bir Tanrı'ya dua eder.
- Tom prays to God once in a blue moon.
Hepimiz Japonya için dua ediyoruz.
- We are all praying for Japan.
Leyla yalvarmaya başladı.
- Layla started praying.
Dua etmek için dizlerinin üstüne çöktü.
- She went down on her knees to pray.
Tom yardım için Tanrı'ya dua etti.
- Tom prayed to God for help.
Leyla af dilemek için dua etti.
- Layla prayed for forgiveness.