O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
- He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
İnsanlardan önce gelmek zorunda olmak onun canını sıkıyordu.
- He was annoyed at having to show up before the public.
Herkes partide sizi bekliyor olacak. Siz şöyle ya da böyle gelmek zorundasınız.
- Everyone will be expecting you at the party. You have to show up by hook or by crook.
No matter how many I throw away, more copies always show up.