Onu sabırsızlıkla bekleyeceğim. - I'll look forward to it.
Onu sabırsızlıkla bekleyeceğim.
I'll look forward to it.
Siparişinizi almayı dört gözle bekleyebilir miyiz? - May we look forward to receiving your order?
Siparişinizi almayı dört gözle bekleyebilir miyiz?
May we look forward to receiving your order?
I enjoyed his writing very much, and I look forward to meeting him in person.