to adjust the aperture of a camera lens

listen to the pronunciation of to adjust the aperture of a camera lens
İngilizce - Türkçe

to adjust the aperture of a camera lens teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

stop
eğlenmek
stop
konaklamak
stop
(Bilgisayar) durdurur

Lütfen onu durdurur musun? - Can you please stop that?

Bana öyle bakmayı durdurur musun? - Would you stop looking at me like that?

stop
ara

Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu. - A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.

Arabayı durdurmaya ve biraz dinlenmeye ne dersin? - How about stopping the car and taking a rest?

stop
tapa

Bu tapa şişeye uymaz. - This stopper does not fit the bottle.

stop
mani olmak
stop
tevakkuf etmek
stop
durdurma

O ona o ilacı almayı durdurmasını tavsiye etti fakat o ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. - She advised him to stop taking that medicine, but he felt he needed to.

Onu durdurmaya çalıştım, ama beni geride bıraktı. - I tried to stop him, but he left me behind.

stop
tıkamak
stop
durdurmak

Tom döğüşü durdurmak için kesinlikle hiçbir girişimde bulunmadı. - Tom certainly made no attempt to stop the fight.

Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu. - The Japanese military forces seemed too strong to stop.

stop
bitmek
stop
önlemek
stop
durma

Benim bu saatim asla durmaz. - This watch of mine never stops.

Benimle konuştuğun sürece, iyi, fakat sen durur durmaz, ben acıkırım. - As long as you're talking to me, it's fine, but as soon as you stop, I get hungry.

stop
{i} duraksama
stop
{f} savmak
stop
{i} stop etme
stop
{f} kesilmek
stop
{i} istasyon

Bu tren tüm istasyonlarda durur. - This train stops at all stations.

Tokyo İstasyonu üçüncü duraktır. - Tokyo Station is the third stop.

stop
{i} mola; duraklama
stop
{i} duraklama
İngilizce - İngilizce
stop

To achieve maximum depth of field, he stopped down to an f-stop of 22.

to adjust the aperture of a camera lens

    Heceleme

    to ad·just the ap·er·ture of a cam·er·a lens

    Türkçe nasıl söylenir

    tı ıcʌst dhi äpırçır ıv ı kämrı lenz

    Telaffuz

    /tə əˈʤəst ᴛʜē ˈapərʧər əv ə ˈkamrə ˈlenz/ /tə əˈʤʌst ðiː ˈæpɜrʧɜr əv ə ˈkæmrə ˈlɛnz/