Tom işçiyi çalmakla suçladı.
- Tom accused the employee of stealing.
O çalmaktan suçludur.
- He is guilty of stealing.
Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder.
- A person who steals deserves punishment.
Hırsızlık yaparken yakalandı.
- He was caught in the act of stealing.
Kasadan parayı çaldığı için çocuğu bağışladım.
- I forgave the boy for stealing the money from the safe.
Kurabiyeleri çalarken belirlendi.
- He was spotted stealing cookies.
Bu gerçek bir kelepir.
- This is a real steal.
He stole the car for two thousand less than its book value.