to acknowledge responsibility for

listen to the pronunciation of to acknowledge responsibility for
İngilizce - Türkçe

to acknowledge responsibility for teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

own
sahip olmak

Tom her şeye kendi yoluyla sahip olmak zorunda. - Tom has to have everything his own way.

Birçok Amerikalının bir otomobile sahip olmak için parası yoktu. - Most Americans did not have the money to own an automobile.

own
kendi

Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır. - It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain.

Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir. - This is a picture of her own painting.

own
{f} -in sahibi/malı olmak: Do you own this house? Bu evin sahibi siz misiniz?
own
{s} kendisinin

O kendisinin en kötü düşmanıdır. - She is her own worst enemy.

Fadıl kendisinin karanlık yönünü keşfedecek. - Fadil will discover a dark side of his own.

own
{f} edin

Onların kendi çocukları olmadığı için bir kız evlat edinmeye karar verdiler. - Since they had no children of their own, they decided to adopt a girl.

Kendi çocuklarından birine sahip olmak yerine bir çocuk evlat edinmeye karar verdiler. - They decided to adopt a child rather than having one of their own.

own
{s} kendine özgü, özel, kendinin, kendi: her own book onun kendi kitabı. a character of its own kendine özgü bir şahsiyet
own
(Ticaret) risk kendi rizikosu
own
malı olmak
own
itiraf etmek
own
tanımak

Robotların, kendi kararlarını verebilmelerine olanak tanımak tehlikeli olabilir; çünkü sahiplerine karşı çıkabilirler. - Allowing robots to take their own decisions can be dangerous, because they can turn against their owner.

own
edin(mek)
own
teslim etmek
own
(Avrupa Birliği) kendi,öz
own
(sıfat) öz, kendisinin
own
{f} kabul etmek, itiraf etmek
own
{f} kabullenmek
own
dili tam ve doğru olarak itiraf etmek
İngilizce - İngilizce
own
to acknowledge responsibility for

    Heceleme

    to ac·knowl·edge re·spon·si·bi·li·ty for

    Türkçe nasıl söylenir

    tı äknälîc rispänsıbîlıti fôr

    Telaffuz

    /tə akˈnäləʤ rēˌspänsəˈbələtē ˈfôr/ /tə ækˈnɑːlɪʤ riːˌspɑːnsəˈbɪlətiː ˈfɔːr/