Tom projeyi mahvetmek için bir komplo düzenledi.
- Tom orchestrated a plot to destroy the project.
Mağazaları ve fabrikaları imha ettiler.
- They destroyed stores and factories.
Düşmanlar tesisi bombalayarak imha ettiler.
- The enemies destroyed the plant by bombing.
Bir şeyi yıkmak, yapmaktan çok daha kolaydır.
- Destroying things is much easier than making them.
Onu yok ettiklerine inanıyordu.
- He believed they were destroying it.
Askerlerin görevi köprüyü yok etmekti.
- The soldiers' mission was to destroy the bridge.