Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.
- Tom didn't want to go back to where he was born.
Tom Boston'a geri dönmek zorunda kaldı.
- Tom had to go back to Boston.
Tom Amerika'yı gerçekten özlüyor ve geri gitmek istiyor.
- Tom really misses America and he wants to go back.
Tom Boston'a geri gitmek istemiyordu.
- Tom didn't want to go back to Boston.
You promised me that you'd pay up today, no going back on your word.