to a moderate degree; passably; tolerably

listen to the pronunciation of to a moderate degree; passably; tolerably
İngilizce - Türkçe

to a moderate degree; passably; tolerably teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

indifferent
kayıtsız

Ben ona tamamen kayıtsız değilim. - I'm totally indifferent to it.

Japonya'da bir sürü insan siyasete kayıtsız. - Lots of people in Japan are indifferent to politics.

indifferent
ilgisiz

Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz. - According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.

Jiro giyim hakkında ilgisiz. - Jiro is indifferent about clothing.

indifferent
{s} aldırışsız
indifferent
{s} ilgisiz; aldırmaz, umursamayan
indifferent
meraksız
indifferent
sıradan
indifferent
nemelazımcı
indifferent
(Tıp) indiferant
indifferent
adamsendeci
indifferent
nötr
indifferent
vasat
indifferent
şöyle böyle
indifferent
orta
indifferent
(Tıp) 1.Belli bir yöne eğilim göstermeyen, yansız, tarafsız
indifferent
(sıfat) kayıtsız, ilgisiz, aldırışsız, şöyle böyle, vasat, berbat, kötü, farksız, lakayt, önemsiz, hissiz
indifferent
(Tekstil) atıl ( hareketsiz, işlemiyen, eylemsiz )
indifferent
(Tıp) Hissiz, duygusuz, kayıtsız
indifferent
Iâkayt
İngilizce - İngilizce
indifferent