to a certain degree or extent

listen to the pronunciation of to a certain degree or extent
İngilizce - Türkçe

to a certain degree or extent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

so much
o kadar

O kadar fazla ödemeye param yetmez. - I cannot afford to pay so much.

O kadar çok sigara içmesen iyi olur. - You had better not smoke so much.

to a degree
biraz
so much
çok

Sizi çok güldürecek ne oldu? - What happened to make you laugh so much?

Para için o kadar çok kaygılanma. - Don't worry about money so much.

so much
o kadar çok

O kadar çok sigara içmesen iyi olur. - You had better not smoke so much.

O kadar çok sigara içmemeni tercih ederim. - I'd rather you didn't smoke so much.

to a degree
bir ölçüde
so much
bu kadar

Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever. - See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.

Keşke bu kadar çok sigara içmesen. - I wish you wouldn't smoke so much.

to a degree
bir noktaya kadar
to a degree
bir dereceye kadar

Ben, bir dereceye kadar sizinle aynı fikirdeyim. - I agree with you to a degree.

to a degree
birazcık
İngilizce - İngilizce
so much

Identical twins are so much alike, it is difficult to identify them.

to a degree
to a large extent, to a great extent
to a certain degree or extent

    Heceleme

    to a cer·tain de·gree or ex·tent

    Türkçe nasıl söylenir

    tı ı sırtın dîgri ır îkstent

    Telaffuz

    /tə ə ˈsərtən dəˈgrē ər əkˈstent/ /tə ə ˈsɜrtən dɪˈɡriː ɜr ɪkˈstɛnt/