O, uzun süredir onlara yazmadı.
- He hasn't written to them in a long time.
Tom romanı onlara önerdi.
- Tom recommended the novel to them.
Sen bana göre her şeysin.
- You are everything to me.
O bana göre iki yıl kıdemli.
- She is senior to me by two years.
Sana hikayeyi kim anlattı?
- Who told the story to you?
Bir kuş olsam, sana uçabilirim.
- If I were a bird, I would have been able to fly to you.
Bay Hasimoto bize karşı adil.
- Mr. Hashimoto is fair to us.
Niçin geç kaldığını bize açıklamasını talep ettik.
- We demanded that he explain to us why he was late.
Birlikte çalıştığım birinin yanında yaşıyorsun
- You live next to somebody I work with.
Bunu başka birine söyle.
- Tell it to somebody else.
Çek birine para ödeme yöntemidir.
- A check is a method of paying money to somebody.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Siz sadece onu istemek zorundasınız ve o size verilecektir.
- You have only to ask for it and it will be given to you.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Amerika Birleşik Devletlerinde, hapşırdıklarında birine çok yaşa deriz.
- In the U.S., we say bless you to someone when they sneeze.
Bunu istemiyorsan onu başka birine vereceğim.
- If you don't want this, I'll give it to someone else.
Tom hâlâ hayatta olsaydı bugün nasıl görünürdü?Aşağıdaki fotograf kullanımı, bunun bir cevabını bulmaya çalışıyor.
- How would Tom look today if he were still alive? The following photomanipulation attempts to find an answer to this.
Bunun için anahtarınız var mı?
- Do you have the key to this?
Ona beş dolar ödedim.
- I paid five dollars to him.
Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.
- We had no choice but to leave the matter to him.
Buna asla alışmayacağım.
- I'll never get used to this.
O elbiseyi buna tercih ederim.
- I prefer that dress to this one.
I gave the book to him.
His face was beaten to a pulp.
ten to ten = 9:50; We're going to leave at ten to (the hour).
We are walking to the shop.
If he hasn't read it yet, he ought to.
They drank to his health.
Three to the second is nine.
Please would you push the door to.
similar to ..., relevant to ..., pertinent to ..., I was nice to him, he was cruel to her, I am used to walking.
Odds are, BP to get new CEO this year.
Stay where you're to and I'll come find you, b'y.
together.