Kuşa ateş etti fakat ıskaladı.
- He shot at the bird, but missed it.
Tom'un atışı hedefi iki fitle ıskaladı.
- Tom's shot missed the target by two feet.
Anne üniversitedeki kızını özledi.
- The mother missed her daughter who was away at college.
Kız arkadaşımı özlemeye başlıyorum.
- I'm beginning to miss my girlfriend.
Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi.
- It's an honor to meet you, miss.
Sanırım hanıma ev almalıyım.
- I guess I should get home to the missus.