He did his work painstakingly.
- O, işini titizlikle yaptı.
I lost everything I had so painstakingly collected over the years.
- Yıllarca çok titizlikle topladığım her şeyi kaybettim.
Sami was meticulously dressed as a cowboy.
- Sami titizlikle kovboy gibi giyindi.
Sami planned the thing meticulously.
- Sami işi titizlikle planladı.
Tom has always looked after his cars fastidiously.
- Tom her zaman arabasına titizlikle baktı.